AkkuyuNükleer Santralı bölge insanın tarımla uğraşmasından dolayı çok büyük rahatsızlık duyduğu inatla ve ısrarla yapılan bir tesistir.Böyle bir tesiste meydana gelebilecek en küçük bir sızıntının 200 kilometre çaplı bir bölgeyi doğrudan etkileyeceği bizzat bu işle iştigal eden bilim adamları tarafından dile getirilmektedir.

Biz, Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde bu tesise karşı çıktık.Bizden, 1/100.000'lik planlara bu tesisin işlenmesi bizzat bakanlık tarafından talep edildi. Biz bunu işleyemeyeceğimizi, böyle bir tehdidi göze alamayacağımızı, bölge insanının itirazlarına karşı bir karara imza atamayacağımızı dile getirdik.

Neticede 1/100.000'lik planların bir an evvel onaylanması gerekiyordu.Koskoca bir kentin plansız programsız yönetilemeyeceği düşüncesiyle bir taraftan Danıştay’a dava açlık,diğer taraftan da Bakanlığın planı onaylama nedeniyle daha önce tesisin yapılacağı alanı yeşil alan göstermemize rağmen, o bölgeyi planda boş bıraktık.

Zaten, belediyeler “7 Kocalı Hürmüz gibi” bir taraftan bakanlıklar,diğer taraftan TOKİ belediyelere sormadan imar planlarını yapıp uygulamaya geçirebiliyor. Dolayısıyla, bu AkkuyuNükleer Santralı’nı bakanlık resmen 1/100.000'lik planlara işledi ve o şekilde onayladı.Daha sonra da Danıştay bu tesisin uluslararası anlaşmalarla yapıldığını öne sürerek bizim itirazımızı reddetti.

Benim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, ya da Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olmamın ötesinde Çernobil faciasından sonra Karadeniz'de üretilen fındıktan yediği için lösemi nedeni ile evladını kaybetmiş bir baba ve bir kimya mühendisi olarak böyle bir tesise olumlu bakmam mümkün değildir.

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri,

Mersin Maalesef bu iktidar döneminde her konuda kapı arkasına itilmiş, insan sağlığını tehdit eden her türlü projenin uygulanabileceği yer görülmüştür.

Oysa Mersin tarihin derinliklerinden günümüze gelinceye kadar birçok medeniyeti ev sahipliği yapmış, çok özel deniziyle, yaylalarıyla ve her türlü ürünün dört mevsimde yetiştirilebildiği mümbit topraklarıyla,doğu harikası çok stratejik bir bölgede konumlanmıştır. Hiç kimse böylesine önemli ve stratejik konuma sahip Mersin hafife almamalıdır.

Şu anda Mersin tüm gelişmiş ülkelerin artık üçüncü Dünya ülkelerine “postaladığı” çimento fabrikalarıyla, taş ocaklarıyla, balık çiftlikleriyle bazı kanserojen atık üreten sanayi tesisleriyle ve yapılmak istenen kimyasal atık testleriyle tehdit altındadır.

Maalesef planlanmış 8 adet Turizm tesis alanlarıyla ilgili hiçbir gelişme yaşanmazken, yılan hikayesine dönmüş Çukurova Havalimanı bir türlü tamamlanamazken, Mersin'in üzerine oyun üstüne oyun oynanmakta ve Mersin'in geleceği karartılmak istenmektedir.

Akkuyu Nükleer Santrali’nin bulunduğu bölgede yapılmak istenen liman kime ya da neye hizmet edecektir?

Burada kurulması düşünülen radar sisteminin amacı nedir?

Yoksa öteden beri bildiğimiz Rusya'nın sıcak denizlere inme planının hazırlığı yapılmaktadır?

Orada atılan her adım bölge insanının ve yüce milletimizin kafasını karıştırmaktadır.

Bu Meclis araştırmasıyla, bu soru işaretlerinin giderilmesi, milletimizden hiçbir şeyi saklamadan konunun sarih bir şekilde ortaya çıkarılması İYİ Parti olarak bizlerin de milletimiz adına haklı bir talebidir.

O nedenle önergeyi desteklediğimizi belirtiyor, Aziz Milletimizi ve Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.